Kış aylarında artış gösteren hastalıklar en çok çocukları etkiliyor. Özellikle kış mevsiminde kapalı ortamlarda daha uzun süre vakit geçirilmesi mikropların daha sık yayılmasına neden oluyor. Ailelerin kreş ve okullarda çok daha dikkatli olması gerektiği konusunda uyarıda bulunan Liv Hospital Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pakize Elif Erkul kış hastalıkları konusunda aileleri bilgilendiriyor.
Hangi Çocuklar Daha Çok Risk Altında?
Hem viral hem de bakteriyel hastalıklar açısından kalabalık ortama giren çocuklar hastalıklar.
Özellikle kreşe ve okula giden çocuklar, kreşe-okula giden kardeşi olan bebekler, kalabalık ailelerdeki çocukla.
Prematüre doğan, anne sütü almayan, evde sigaraya maruz kalan, belenme bozukluğu, kalp hastalığı, astım, şeker hastalığı, kronik akciğer hastalığı olan, kanser tedavisi gören çocuklar.
Korunma Yolları Nelerdir?
Normal Doğum: Bebeğin enfeksiyonlara karşı korunması daha doğumla birlikte başlar. Özellikle normal, vajinal doğumla dünyaya gelen bebekler anneden faydalı bakterileri alarak hayata 1-0 önde başlar.
Anne Sütü: Çocukları enfeksiyonlara karşı koruma anne sütü vermekle devam eder. Anne sütü alan bebeklerin orta kulak enfeksiyonu, zatüre, ishal gibi pek çok hastalığı geçirmediği veya daha hafif geçirdiği kanıtlanmıştır. Doğumdan itibaren ilk 6 ay tek başına, daha sonra tamamlayıcı gıdalarla beraber 2 yaşına kadar anne sütü verilmesi bebeğin hastalıklara karşı dirençli olmasını sağlayacaktır.
Beslenme: Anne sütü yanında bebek ve çocuk beslenmesi vücut direncinin sağlanması ve enfeksiyonlara yakalanmanın azaltılması açısından çok önemlidir. Bebek ve çocuk beslenmesinde yağ, protein, karbonhidrat ve vitamin-mineral ve eser elementler yönünden her yaşa uygun dengeli bir beslenme çok önemlidir. Her yaş grubu çocuk için mutlaka her gün süt –süt ürünleri, yumurta, et, meyve-sebze, tahıllar ve baklagillerin tüketilmesi önem taşır. Özellikle yumurta en değerli protein kaynağı olup çocuk beslenmesinde çok önemlidir ve günlük tüketilmelidir. Et ürünlerinden kırmızı et ve balık vazgeçilmezdir. Özellikle soğuk su balıkları (somon, hamsi, mezgit, uskumru) bol miktarda omega 3 balık yağı içerdiklerinden haftada 2 kez tüketilmesi uygun olacaktır. Omega 3 balık yağları çocuklarda vücut direncini artırmanın yanı sıra beyin ve göz gelişimi için de çok önemlidir. Yeterli balık tüketmeyen çocuklarda omega 3 balık yağı içeren preparatlar verilebilir.
El Yıkama: Solunum yolu hastalıklarının özellikle kreşe ve okula giden çocuklarda kış döneminde sık gözlenmesi nedeniyle hijyen kurallarına dikkat etmek ve özellikle çocuklara el yıkama alışkanlığının kazandırılması çok önemlidir. Virüsleri ve bakterilerin vücuda en kolay geçiş yolu ellerdir. Özellikle yemek öncesi ve tuvalet sonrası el yıkama alışkanlığı çocuklara kazandırılmalıdır.
Sigaradan Koruma: Evde sigara içilmemeli ve çocuklar sigara içilen ortamlarda bulundurulmamalıdır.
Aşılar: Aşılama çocukları enfeksiyonlardan koruyan en önemli silahtır. Rutin aşılar dışında rotavirüs (ishal aşısı) aşısı, grip aşısı, meningokok aşısı (bir menenjit etkeni) ve ergenlerde boğmaca ve rahim kanseri aşılarının yapılması çok önemlidir.
D Vitamini: Özellikle kışın gözden kaçan bir durum da D vitamini eksikliğidir. Ülkemizde 1 yaşa kadar olan çocuklar düzenli D vitamini almasına karşın daha sonra D vitamini kullanılmamaktadır. Son yıllarda D vitamininin sadece kemik ve diş yapısını güçlendirmediği aynı zamanda eksikliğinde üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarının arttığı saptanmıştır. D vitamininin en önemli kaynağı güneştir. Günde en az 15 dakika kolların ve yüzün direkt güneş alması (Cam ya da perde arkasından alınması faydalı değildir) yeterlidir. Ancak kışın bu mümkün olmadığından D vitamini eksiklikleri ortaya çıkmaktadır. Günlük 400-800 ünite D vitamininin damla olarak alınması çocuğunuzu D vitamini eksikliğine karşı koruyacaktır. Çocuğunuz sık üst ve alt solunum yolu enfeksiyonu geçiriyorsa kanda D vitamini düzeyine bakılarak uygun tedavi verilebilir.
Yorum Gönder